CHP’nin DEM sancısı

CHP Afyonkarahisar Belediye Başkan adayı aynı zamanda grup başkanvekili Burcu Köksal’ın “Belediye Başkanı olarak seçildiğimde Afyonkarahisar Belediyesi’nin kapıları DEM Parti hariç bütün siyasi partilere açık olacak.” sözleri Türk siyasetinin aşamadığı Kürt fobisini ve DEM Parti sorununu tekrar görünür kıldı.
CHP’nin, özellikle de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tepkisi ise aslında beklenen ötesine geçti ve bundan sonrası için önemli bir eşik oluşturdu.

Köksal tartışması birinci olarak ilkesel bir yanlışa işaret ediyor. Seçimle iş başına gelmiş ya da atamayla koltuğuna oturmuş hiç kimse vatandaşlar arasında siyasi görüşü üzerinden bir ayrım yapamaz. Bu sadece belediye başkanları için geçerli değil. Vali de bakan da sıradan bir devlet görevlisi de Cumhurbaşkanı da benim işgal ettiğim makamın kapıları bir partiye kapalı diyemez, bunu pratik bir uygulama haline getiremez.

Demokrasilerde meşruiyetin iki temel kaynağı vardır. Seçimler ve anayasal hukuk düzeni. Bu ikisinin dışında bir meşruiyet kriteri getirirseniz bunun adı en hafif tabirle ayrımcılık en uç noktada İsrail’in yaptığı gibi apartheid rejimi olur. Bu iki ucun arasındaki hiçbir nokta da kabul edilebilir değil.

Dolayısıyla Köksal “yapacağım” dediğinde yanlış olan başka bir devlet görevlisi yapınca doğru olmaz. İktidar sözcülerinin meseleyi sadece parti içinde bir ayrım olarak değerlendirip ilkesel itirazda bulunmaması onların da aynı yerde durduğuna işaret ediyor.

İkinci husus, Köksal’ın açıklamaları, DEM Parti’nin ve seçmeninin şeytanlaştırıldığı bir siyasi atmosferde ifade ediliyor. DEM Parti ve seçmeninin uzak durulması gereken, meşruiyet zemini sorunlu, terörün doğrudan destekçisi dolayısıyla her türlü ayrımcılığa müstahak olduğu dilini ve pratiğini inşa eden de temelde iktidar.

Fakat bu dil sadece DEM Parti’yi içermiyor. Küresel anlamda popülizmin de yükselmesi ile başta mülteciler olmak üzere farklı olan her şey ve herkesten nefret eden bir psikoloji yükseliyor.

Kamuoyu araştırmalarında sorunları çözmek için kanun dışına çıkılabilir mi sorusuna evet diyen gençlerin artışı farklı olana tahammülün azaldığı, kanunsuzluktan rahatsız olmamanın yükseldiği, dışlayıcı bir tepkiselliğe işaret ediyor.

Üçüncüsü, Köksal’ın açıklaması ve sonrasında partiden verilen tepkiler aslında CHP’nin içindeki dönüşüm, değişim, toplumun genel değerleri ve demokratik ilkelere adaptasyon geriliminin dışa vurumu. Köksal’ın açıklaması tam da geleneksel CHP çizgisini yansıtıyor. Ulusalcı, “üniter devlet” tanımının içine tektipleştirmeyi sığdıran, farklılıklara sadece belli alanlarda müsaade eden geriye kalan kamusal alanın sahibi olduğunu varsayan üstenci anakronik CHP bu.

Çözüm sürecinde gensoru vererek sürece sonuna kadar direnen CHP geleneği bir yanda. Diğer yanda Kılıçdaroğlu’nun helalleşme, başörtüsü yasaklarından özür dileme çıkışları ile başlayan, İmamoğlu’nun “bu sözü söyleyen ya başka iş ya da başka parti baksın” açıklaması ile devam eden bir arayış çizgisi var.

CHP katı çeperlerine hapsolup kendi mutlak doğruları ile mutlu, seçmenin CHP’nin durduğu yere gelmesini mi bekleyecek yoksa toplumun asgari müşterekleri ve demokratik kriterlerle daha gerçek bir örtüşme yaşayabilecek mi?

Kolay değil. Hem de hiç kolay değil. Demokrasi diye yola çıkan muhafazakâr siyasetin dönüştüğü otoriterliği gördükçe, milliyetçiliğin yabancı düşmanlığı ve ırkçılıkla arasındaki ince çizgiyi her an geçebildiğini yaşadıkça, Kürt siyasetinin üzerindeki örgüt vesayetinden kurtulmasının ya da etnik bağlamı aşan dil üretmesinin zorluğu ile yüzleştikçe CHP’nin işinin de zor olduğunu görmek için kâhin olmaya gerek yok.

Ancak CHP’nin birçok kanaldan, biraz da panik halinde, Köksal’ın sözlerini reddeden bir tutum takınması eskiden Sezgin Tanrıkulu’na sahip çıkamayan partinin kendi içinde bir muhasebe sürecinden geçtiğini gösteriyor.

Dördüncüsü ise bu kriz CHP’de kimin siyasi ağırlığının daha hissedilir olduğunu gösterdi. İmamoğlu’nun çıkışı bir belediye başkanının değil genel merkez dışında siyasi bir ağırlık merkezinin çıkışı idi. Mevcut durumun CHP’ye maliyet üretip üretmeyeceğini anlamak için ise seçim sonuçlarını beklemek daha doğru.

Nihayetinde Köksal’ın açıklamaları bir kez daha hem CHP’nin hem Türkiye’de siyaset kurumunun Kürt meselesi ile yüzleşmesinin kaçınılmazlığını gösterdi.

DEM Parti’nin örgüt vesayetinden kurtulamaması, PKK’nın bir terör örgütü olarak artık Türkiye’deki varlık sebebini kaybedip üçüncü tarafların konjonktürel aracı haline gelmesi, PKK jeopolitiği ile söylemi arasındaki makasın açılması, Türkiye’nin yersiz olmayan ama artık aşması gereken korkuları ve terörün içerdeki kullanım değeri bu yüzleşmeyi ertelemeyi meşru kılmıyor, sadece öteliyor.

YORUMLAR (53)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
53 Yorum
  • azer / 09 Mart 2024 02:36

    sn.Cumhurbaşkanımız buyurdu;"Milletimiz ,Atatürkün arkasına saklananları da,tarihin çöplüğüne atacak". Keş ke Atatürke küfredenler içinde "Milletimiz, Atatürk düşmanlarını tarihin lağım kuyusuna atacaklar" deseydi.Allah aşkına yayı

    Yanıtla (9) (1)
  • Emekli / 09 Mart 2024 10:39

    Muhafazakar partiler Atstürkle barışık değiller. Önemli bir kısmı da sevmiyorlar hatta nefret ediyorlar. Demokratik bir ülkede birisini sevmek zorunluluk olamaz. Nefret etmek de yasaklanamaz. Bunlar birer tercih meselesi. Yanılıyor muyum?

    Yanıtla (1) (0)
  • Karar Okuru / 10 Mart 2024 09:19

    Emekli cevaplasın lütfen:
    Sevmek zorunluluğu yok, nefret etme özgürlüğü var. Kabul. Peki küfretme özgürlüğü var mı? Azer küfürden bahsetmiş. Küfretmeye ne dersiniz? Atatürk'e küfür ettiniz mi hiç? Atatürk'ü sevenlere küfür ettiniz mi hiç? Siz kendinize küfredilmesini nasıl karşılamaktasınız? Size bu platformda küfretsem ve moderatör yayımlasa nasıl cevaplarsınız?

    Yanıtla (1) (0)
  • UgurBy / 09 Mart 2024 22:48

    Mecliste; organize işlerle (mafya liderleriyle), tarikat ve cemaatlerle, terör örgütleriyle (pkk, işid) ve hizbullah ile iş tutan partiler vardır ve bunlar beka sorunudur. Bu ilişkilerin hep acılı sonuçları olmuştur. Bunların birbirini suçlaması, Tencere dibin kara benimki senden kara misalidir. Bunların etnik ve dini güzellemelerine kanmayın, yalandır. Chp bu partilerin dışında kalan temiz ve ulvi bir parti olup, nedense bu partilerin hedefindedir. Chp varsa Devlet vardır.

    Yanıtla (0) (1)
  • Okur / 09 Mart 2024 00:14

    28 şubatta başörtülüler kamusal alanda olamaz dendi. Hastane belediye devlet dairesinde işi olan.. Giremez.. Okullara alınmadı kızlar.. Bu zihniyet hala seçmenin tamamında var. Afyon adayı ve seçmen bu zihniyetin ürünü. Mv de de var. Medyada da.. Tek parti kafası bu. Ezan Türkçe okunsun diyorlar hala. Hayır bunlar yanlıştı ve vazgeçtik bu çağdışı anlayıştan diyemiyorlar.

    Yanıtla (7) (16)
  • Gerçek / 09 Mart 2024 01:27

    Yaptığın yorumun yazıyla hiç bir ilgisi yok. Madem yazdın cevap vereyim. İşin özü kısaca şudur: başörtülülerin yüzde doksanı Chp’ye oy verseydi temsil ettiğiniz kafa yapısı mahşere kadar başörtü düşmanı olurdu.

    Yanıtla (8) (2)
  • Okur / 09 Mart 2024 16:23

    Soruyu anlama algılama sorunu mu var acaba. Soru çok açık.

    Yanıtla (0) (0)
  • Okur / 09 Mart 2024 01:48

    Bu vb olan biten yanlıştı diyomuyorsun savunuyorsun dur. Hadi yanlıştı diyenleri görelim. AKP yanlış. Bunlar da yanlış. Bu kadar net. Doğruydu deyin o zaman. Lafı dolandırmadan bahane bulup konuyu saptırıp mugalata yapmadan. Net olun. Takıyye yapmayın. Net fikrinizi alayım. Lütfen dürüst olalım.

    Yanıtla (3) (0)
  • Gerçek / 09 Mart 2024 09:08

    Bu yanlıştı, doğruydu, diyemiyorsun meselesi değil. Bu etki-tepki meselesidir.Hangi konuda olursa olsun, Sen din sosuna buladığın ideolojini kanırta kanırta dayatırsan, buna tepki gösteren çok fazla insan olur. Senin ideolojinin İran’da Mahsa Aminiye başörtüsü yüzünden ne yaptığını gördük. Öldürdüler kızcağızı. En iyisimi sus!

    Yanıtla (7) (2)
  • Okur / 09 Mart 2024 15:17

    Tanımadığı birini kategorize edip itham edenler ancak aptallardır. Yazıda belirttim de. AKP vb değilim. Soru sordum. Anlama kavrama seviyesi düşük çocuk çok çıkıyor pisada. Nedeni büyükleri. Ömrünü bırak 2 kitap okumadan tamamlamayı 2 s sayfa bile okumadan tamamlayanlar var.

    Yanıtla (0) (0)
  • Emekli / 09 Mart 2024 10:36

    CHP maalesef bu otoriter zihniyetin taşıyıcısı oldu hep. Muhafazakar milliyetçi partiler de aynı kulvara girdiler. CHP zaman zaman demokrasiye meyletse de dönüyor yine aynı otoriter zihniyete selam çakıyor. Bu yüzden yüzde 30’u aşamıyor. Bu durumdan da memnun katı kalıplara sahip CHP’liler. Asla taviz vermiyorlar. Özür de dilemiyorlar. O yüzden demokrasiden çok uzaklar.

    Yanıtla (0) (1)
  • SolGenç / 09 Mart 2024 22:23

    Türkiyede sağ ideolojilerin işlediği suçlar hep Chp'ye yüklenir. 1960 Darbesi milliyetci ağırlıklıdır, daha sonra Alpaslan Türkeş grubu tasfiye edilip, Cemal Gürsel CB. olunca sol nitelik almıştır. 1970 Muhtırası sağ niteliktedir (Sol öğrenci liderleri asılmıştır), 1980 Darbesi Sağ niteliklidir (sol bitirilmiş, demokratik haklar yok edilmiştir), 28 Şubat Sağ niteliklidir. Kararlar Erbakan tarafından imzalanmış, Uygulamasıda Cumhur ittifakının 2023 ortakları Dsp ve Mhp tarafından icra edilmiştir.

    Yanıtla (0) (0)
  • Okur / 09 Mart 2024 01:01

    Yalnız burada konu feci saptırılmış. Burcu Köksal "DEM parti" hariç diyor, "DEM partililer" demiyor. Burda önemli 1 nüans var. Terör örgütü ile ilişkisini kesmeyen 1 parti sözkonusu olan, oy veren vatandaşlar değil.İmamoğlu'nun DEM seçmeninden oy alma beklentisi uğruna konu saptırılıyor.

    Yanıtla (11) (4)
  • Okur / 09 Mart 2024 01:43

    Terör örgütü ile ilişkisini yıllardır kesmeyen bir partiye oy veren kitle bu durumu onaylamazsa oy vermeye yıllardır devam eder mi.

    Yanıtla (5) (1)
  • birol / 09 Mart 2024 12:09

    Doğru bir cümle . DEM neyse seçmeni de odur. Sn. Cumhurbaşkanı da ne demişti. Bizim Taliban' la ayrıldığımız husus yoktur, Hamas bir terör örgütü değildir. Ak Parti Seçmeni de bunu onaylamış durumda. Sanki Ülkeye taliban - Hamas zihniyeti gelse özgürlük rüzgarları mı esecek. ?

    Yanıtla (3) (2)
  • KARAR OKURU / 09 Mart 2024 14:35

    Bu bayat hamasi hayali 'terörle mesafe' konusu kabak tadı verdi. Milyonlar oy veriyor, meclisi yönetiyorlar, legal seçime giriyorlar. Papağan bir toplum olmamak lazım. Tvden ezberle konuşla olmuyor bu işler.

    Yanıtla (6) (2)
  • Mustafa T. / 09 Mart 2024 21:57

    Mesela Dem Parti Van Beld. başkan adayı kürsüye çıkıp, " ben başkan olduğumda, belediyenin kapısı, CHP hariç, diğer tüm partilere açık olacaktır" diye çığlık atsa , CHP seçmeni bundan rahatsız olmaz mı? DEM Parti'li seçmen, en az diğer partilerin seçmenleri kadar gururludurlar.

    Yanıtla (1) (1)
  • Mustafa T. / 09 Mart 2024 21:43

    "Nihayetinde Köksal’ın açıklamaları bir kez daha hem CHP’nin hem Türkiye’de siyaset kurumunun Kürt meselesi ile yüzleşmesinin kaçınılmazlığını gösterdi." Bence bu gündemin can alıcı noktası, bu ifadedeyle ortaya konulmuş. Fakat maalesef, Türk aydınının; Dem Parti geleneğini, O'nun sosyolojisini, hâlâ, tam çözümleyemediğini düşünüyorum. Bilerek veya bilmeyerek, psikolojik savaş bombardımanının ağır etkisi altında kalıyorlar.

    Yanıtla (1) (0)
  • mavideniz@ / 09 Mart 2024 21:11

    Her seçimi iktidara yeniden kazandıran CHP içindeki guguk kuşları ( Yılmaz Özdil ) yine devreye girdi.Kontrollü muhalefet denilen şey tam olarak bu.İmamoğlu artık CHP ye karşıda kazanmak zorunda.Bütün bunlara rağmen nasıl olacak ? İşi çok zor ! Allah yar ve yardımcısı olsun.

    Yanıtla (0) (1)
  • Karar Okuru / 09 Mart 2024 20:24

    Mart 1933 seçimlerinde Adolf Hitler'in partisi 17 milyon 277 bin 180 oyla birinci parti olmuş ve nasyonal faşist diktatörlüğün yolunu açmıştır. "5 milyon oy aldı tabii ki meşru" diye terörün siyasi koluna meşruiyet fetvası veren zamane şeyhülislamları iyi düşünsün. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Herrri Batasuna kararı var. Teröre bırak odak olmayı kınamadığ ı için İspanya Yüksek Mahkemesinin verdiği kapatma kararını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine uygun buldu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi.

    Yanıtla (2) (0)
  • Garip / 09 Mart 2024 20:00

    Savcılıkca İmamoğluna siyasi yasak istenmişti. Karar günü Kılıçdaroğlu İngiltereye gitti. Bu olay bana garip gözükmüştü. Kemal beyin has ekibinden Burcu Köksalın Afyondan ziyade İstanbul ve Ankaraya etkisi olacak provakasyonuda garip harekettir. Meral hanım hakkında havada tutulan bir dava vardı düştü, meral hanım garipleşti.
    Demekki bu ülkede liderlerine bile güvenmeyeceksin.
    Liderler var. Bir tanede liderleri yöneten başlider var.

    Yanıtla (1) (1)
  • Mehmet / 09 Mart 2024 16:45

    Sn.yazar..kuruluşundan bu güne karar okuruyum.Anadoluda 20 yıl osb müdürlüğü yaptım..sanayi ağırlıklı ekonominin içindeyim şimdi emrkliyim.Bir haftadır Adyondayım.
    Önce itiraf edeyim.Sn.A.Babacan yemin ederim T.C.de ve dünya ekonomi camiasında enaz m.şimşekten 5.gömlek üstündür.Sn Davutoğlu siyasi hissi bakışlar hariç T.C.ikinci F.Köprülü ve çağlayangilidir.A.Şener Müthiş bir devlet adamıdır.Sizler ve basın bunların gerçek değerini götemedi.Şimdi Afyondada yanlışsınız.Orada Dem uyarılmalı..

    Yanıtla (1) (5)
  • Urfalı / 09 Mart 2024 19:03

    A.latif Şener hayal kırıklığıdir

    Yanıtla (3) (0)
  • A.Derin / 09 Mart 2024 18:58

    Ülkenin dört bir yanına dağılmış, hemen her ailenin içine girmiş Kürt vatandaslarinin, üstelik sadece Kürtler de vermiyor, oy verdiği bir partinin hala dışlanması, dışlayan kisinin alkislanmasi, veya eleştirilmesi bu kadar uzun boylu tartışılıyorsa o ülkeye demokrasi gelme ihtimali var midir ve ne zaman gelir?

    Yanıtla (3) (3)
  • Gülümseyen / 09 Mart 2024 18:34

    Bakmayın DEM aleyhine söylenen sözlere. Başta AKP ve CHP olmak üzere pek çok parti DEM seçmeninin oylarına taliptir. Az değil, 5-6 milyon oydan söz ediyoruz. Önce DEM seçmenine saygı gösterilmeli sonra DEM hakkında varsa olumsuz görüşler söylenmeli.

    Yanıtla (5) (1)
  • Mr / 09 Mart 2024 10:50

    Nerelisin sorusuna, İstanbul'da İstanbulluyum, Ankara'da Ankaralıyım dediğimiz gün ırkçılık, hemşericilik sorununu bitirmiş olacağız. Bu iki sorundan sosyal yaşamda, iş hayatında çok çektik ve hala devam ediyor.

    Yanıtla (5) (0)
  • Gülümseyen / 09 Mart 2024 18:24

    O soruyu da şöyle sorarlar: "Nerelisin Hemşerim?" diye komik bir şekilde. Teşekkür ederim. Aynı sizin gibi düşünüyorum.

    Yanıtla (0) (0)
  • Okur / 09 Mart 2024 16:37

    DEM; bütün partiler gibi Türkiye Cumhuriyetinin TBMMde temsil edilen, milletimizden oy alan, yasal, meşru, helal sertifikası olan, Meclisi yöneten, seçimlere giren, hazine yardımı alan, Ülkenin en az yarısının varlığına saygı duyduğu legal bir parti değil mi? Akıl alır gibi değil kürtlere bu yaklaşım. Burcu hanım Anayasa diye birşey duymuş mu? Bilerek yapiyor diyeceksiniz o da ihtimal tabi.

    Yanıtla (2) (1)
  • KARAR OKURU / 09 Mart 2024 16:28

    DEM bölgesel siyaset yapmasın deniyor. Doğu batı arasındaki uçurum kapansa zaten yapmaz. Doğu yoksullukla 1 asırdır mucadele ederken adamlardan sosyete siyaseti talep etmek şizofrenik bir siyasetçi görüşüdür. Neymiş, Efendim Türkiye partisi olamiyorlarmış. He balo dansına da gitsinler. Mozart dinlesinler.!

    Yanıtla (3) (2)
  • KARAR OKURU / 09 Mart 2024 15:27

    Demokrasi ve legalite kimsenin babasının malı değil. Akparti=Chp=mhp=Dem=İyip hepsinin legalitesi eşit bir mukaderattır. Bu milletin dokusu budur. Hepsi cici Dem tu kaka ahlakiliğe sığmaz. Anayasaya uymaz.

    Yanıtla (2) (2)
  • KARAR OKURU / 09 Mart 2024 15:07

    Burcu hanım uykudan uyanamadı mı hangi ülkede yaşadığını mı unutuyor ara ara. 2019u istanbul DEM sayesinde kazanmadı mı Millet ittifakı. Yasal legal helal Kürt oylarıyla.

    Yanıtla (4) (1)
  • Gelecek / 09 Mart 2024 14:57

    DEM; Türkiye Cumhuriyetinin TBMMde temsil edilen, milletimizden oy alan, yasal, meşru, helal sertifikası olan, Meclisi yöneten bir parti değil mi? Akıl alır gibi değil kürt kardeşlerimize takınılan tavır.

    Yanıtla (2) (2)
  • KARAR OKURU / 09 Mart 2024 14:31

    Chp yi anladık da sizin de bir DEM hazımsızlığinız yok değil sayın yazar. Sanki adamlar legal yasal millet tarafından seçilmiyorlarmış gibi yaziyorsunuz. Mecliste ülkeyi bile yönetiyorlar azcık saygı lütfen.

    Yanıtla (4) (1)
  • Nedim / 09 Mart 2024 11:41

    Başta chp ve millet ittifakı onların hdp gibi bir partinin pkk terör örgütü ile arasına mesafeyi bırakın savunan parti ile ittifak içinde olmasını eleştiren iktidar sahiplerine Osman Öcalan in TRT ye çıkarılmasını ve haburda ki yargı olayını hatırlatıp duruyor.Yazarin dediği doğru olsaydı chp bunu hatırlatma ihtiyaci hissetmez hatta savunur bu olması gereken bu demeliydi.Anlaşilan muhalefeti ve yazar gibiler Erdoğan karşıtlığı üzerinden zikzaklar çiziyor tutarlılık sorunları var.

    Yanıtla (1) (0)
  • O aslan / 09 Mart 2024 10:31

    Dem parti diyer partilere oy verince sorun yok, CHP ye verince sorun oluyor.
    Ne âlâ memleket.

    Yanıtla (3) (0)
  • Mamosta / 09 Mart 2024 00:16

    Kılıçdaroğlu’nu aday yapıp Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesini sağlayan irade yine devrede. Burcu Köksal’a bu açıklamayı yaptıran iradenin amacı bu sefer başta İstanbul olmak üzere bir çok büyük şehri CHP’ye kaybettirip Akp’ye kazandırmak. Kürt seçmen bu derin operasyonun farkındadır. Hiç bir şekilde İmamoğlu’ndan vazgeçmeyiz. Pireye kızıp yorgan yakmayız.

    Yanıtla (11) (4)
  • Gerçek / 09 Mart 2024 10:22

    Israrla Chp Demleniyor deyip duruyorlar. Mesele Dem değil. Mesele Demlenme değil. Erdoğan’ı çıldırtan bu yorumda yazılan gerçekler.

    Yanıtla (0) (0)
  • Okur / 09 Mart 2024 10:17

    Dem parti terör örgütü pkk ile bağını kesmedigi sürece milletin gözünde terör destekçisi parti olarak kalacaktır. Ben dem partinin ve geçmiş başkanlarının bir gün olsun pkk silah bıraksın dediğini duymadım. Chp nin üç beş oy için dem partiye yaranmaya çalışmasını anlamıyorum. Zaten muhalefet seçimi hdp faktörü yüzünden kaybetti. Kemal bey muhalefete kaybettiren isim oldu. Chp yazık etti Türkiye ye.

    Yanıtla (1) (2)
  • Gerçek / 09 Mart 2024 10:12

    CHP’lilere, Atatürkçü’lere, Sosyal demokratlara şu son 20 yılda yapılan zulmün haddi hesabı yok. Öncesinde öldürülen sayısız aydını saymıyorum bile. Akp Fetö birlikteliğinin yaptığı zulümler arşı alaya ulaşmıştı unuttuk mu? Yahu bu ülkede on milyonlarca pırıl pırıl kıza kadına sürtük denildi ya. İstanbul’u kazanmak uğruna Apo’dan mektup getirten zihniyet şimdi kalkmış herkese Demleniyorsunuz diyor.

    Yanıtla (2) (1)
  • O k u r / 09 Mart 2024 09:42

    CHP nin sancısı kendisi bu kendi içinde bir türlü aşamadığı ben kurdum ben belirlerim ben sahibim ağrısı..

    Yanıtla (0) (0)
  • Çetin / 09 Mart 2024 07:45

    Bu çıkış bal gibi provokasyon.ama şu da bir gerçek CHP de bu zihniyette insan bayağı var.şu anda ırkçı parti sayılari artıyor.Allah sonumuzu hayretsin.Herkes akp için çalışıyor.

    Yanıtla (1) (0)
  • F.A / 09 Mart 2024 01:29

    Milliyetçi bir ilde CHP adayı Burcu hanım açık ara önde. Akp millet vekilleri sürekli dem partiyle Burcu hanımı sıkıştırmaya çalışıyorlar. Bu ilde ve benzeri illerde dem parti demek PKK demek. Burcu hanımın isyanı asıl dem lenenler AKP liker demek istiyor. Olay bu kadar açık ve net.

    Yanıtla (1) (1)